Nöral Terapi Ankara

Nöral Terapi AnkaraNöralterapi Nedir?

Nöralterapi, lokal anesteziklerin tanı ve tedavi amacıyla kullanıldığı bir tamamlayıcı tıp metodudur. Lokal, segmental, gangliyon ve bozucu alanlara yönelik enjeksiyonları içermektedir. Bu enjeksiyonların amacı nörovejatatif sinir sisteminin yeniden düzenlenmesini sağlamaktır. Nörovejetatif sistem vücudumuzun her yerini kuşatan bir network ağı gibi çalışmaktadır. Nöralterapi ile kronik ağrı ve yanlış fonskiyon gösteren bölgelerin iyileşmesi hedeflenmektedir.

Nöralterapi ile pek çok ağrı durumunun oluşmasında rol oynayan kronik enflamasyon odakları ve bozucu alanlar ortadan kaldırılabilir.

Nöralterapi uygulamalarında; % 0,5- 1 oranında lidokan veya prokain kullanılır.

Nöralterapi hangi durumlarda uygulanır?
  • Bruksizm (diş sıkma)
  • Temporomandibular Eklem (çene eklemi) disfonksiyonları
  • Migren
  • Küme tipi baş ağrıları
  • Nevraljiler
  • Bozucu alan kaynaklı baş-boyun ağrıları
Diş sıkma tedavisinde neden botoks değil de nöralterapi?

Botulinum toksinleri hem terapötik hem de kozmetik kullanım endikasyonlarının geniş bir yelpazesiyle en toksik zehirler arasındadır. Botulinum toksini enjeksiyonları, istemsiz kas aktivitesi veya artan kas tonusunu içeren birçok klinik bozuklukta etkilidir, ancak tanımlanmış pek çok yanetkisi bulunmaktadır.

Geçici ve iyi huylu yan etkiler genellikle iyi lokalize edilmiş, geri dönüşümlü ve kendi kendini sınırlayan komplikasyonlar olup, enjeksiyondan sonraki birkaç gün içinde gelişir ve genellikle herhangi bir ek tedavi gerektirmeden ortadan kaybolur. Bunların çoğu enjeksiyon yeri yan etkileridir.

Potansiyel olarak ciddi olaylar, toksinin sistemik yayılımına bağlı olarak botulizm benzeri özelliklere veya sistemik anafilaktik reaksiyonlara yol açan sekellerdir.

Botulinum toksini enjekte edilen kaslardan komşu kaslara yayılabilir. Boyun kasları botulinum toksininin yayılmasına yatkındır ve yanlış kasların felci disfoni(konuşma güölüğü), disfaji (yutkunma güçlüğü) veya distoniye (istemsiz kas spazmı) yol açar.

Botulinum toksininin en sık görülen ciddi yan etkilerinden biri kas güçsüzlüğüdür. Bu, enjekte edilen kasların yanı sıra bitişik kasları da içerebilir veya genel kas zayıflığı olarak ortaya çıkabilir. Kas zayıflığı veya felç, dizartri, disfoni, disfaji ve solunum durması ile ilişkili bu geniş semptom yelpazesi botulizm olarak bilinir. Botulizmin ilk belirtileri şiddetli ve uzun süren baş ağrısı ve yorgunluk olabilir. Bazı araştırmacılar, botulinum toksini enjeksiyonu alan hastaların %1’e kadarının şiddetli, zayıflatıcı baş ağrıları yaşayabileceğini bildirmektedir.

Tekrarlanan enjeksiyonlar sonunda patolojik innervasyonu arttırabilir, toleransa ve hatta hastaların şikayetlerinin alevlenmesine yol açabilir.

Diş sıkan hastalarda botoks enjeksiyonu en yaygın olarak masseter kasına uygulanmaktadır. Ancak çenenin açma ve kapanmasından sorumlu başka kaslarımız da bulunmaktadır ve botoks bu kaslarada ulaşmada etkisiz kalmaktadır. Bununla birlikte çok güçlü bir toksin olan botoks, tedavi etmeye yönelik bir uygulama değil; kasların kullanımını engelleyerek semptomları azaltmayı hedefleyen bir uygulamadır. Bunun aksine nöralterapiyle diğer çiğneme kaslarına da ulaşılabilmekte ve lokal aneztezi enjeksiyonu ile iyileşme hedeflenmektedir.

Nöralterapi kaç seans uygulanır?

Her hastada farklılık gösterebilir. Ortalama vakalarde 3-4 seans sonucunda olumlu sonuçlar alınmaktadır. Hastanın şikayetlerindeki iyileşme durumuna göre ek seanslara ihtiyaç duyulabilir.

Tetik noktası nedir?

Tetik noktası; kas liflerinin merkezinde bulunur. Bu noktalar, motor sinirlerin içeri girip, kaslara kasılma emrini verdiği ve sinyallerin iletildiğii noktalardır. Bununla birlikte uzun süreli kasılan kaslarda gergin bant zemininde oluşan, hassas, ağrılı noktalardır. Tetik noktaları ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığına neden olabilirler ve hastaların hayat kalitesini ciddi anlamda bozabilirler. Uzun süre boyunca aktif olan tetik noktaları kas içinde kuvvetsizlik oluşturarak vücudun başka bölgelerinde de benzer durumları tetikleyebilirler.

Tetik noktası, bir kas spazmı değildir. Çünkü spazm, tüm kasın başlangıcından bitişine kadar birlikte kasılmasıdır. Ancak tetik noktadaki kasılma, kas dokusunun içinde lokalize olan belirli bir alanda ortaya çıkar. Ayrıca kas spazmı daha kısa sürede çözülürken, tetik noktanın kasılması daha uzun sürer. Bu nedenle H. F. Herget; “aktif bir tetik nokta tedavi edilmeden kendi başına asla çözülmez” ifadesini kullanmıştır.

Nöralterapi ile bu tetik noktalarına lokal anestezi enjeksiyonu yaparak gergin bantların açılması ve hastanın sağlığına yeniden kavuşturulması amaçlanır.

Tetik noktaların belirtileri nelerdir?

Tetik noktalar vücutta en fazla baş, boyun, omuz, sırt ve bel bölgelerinde ortaya çıkarlar. En sık görülen belirtileri başta ağrı olmak üzere; güçsüzlük, halsizlik, hareket kısıtlılığı, duruş bozuklukları, uyku bozuklukları ve depresyon gibi çok çeşitli belirti ve bulgulara neden olabilirler.

Ağrıyı hastalar omuz bölgesinde kulunç şeklinde tarif edilebileceği gibi bunun yanında sıklıkla baş ağrısı, boyun, sırt, bel, omuz ve kalça ağrısı, bazen de kol veya bacaklara yayılan ağrılar şeklinde ortaya çıkabilir. Ağrı sürekli veya aralıklı olabilir. Genellikle kişiyi halsiz bırakıcı ve kısıtlayıcı karakterdedir ve yaşam kalitesine ciddi oranda zarar verebilir.

 

0312 346 00 46